Ramiz TAYFUR

Sans-serif

Aa

Serif

Aa

Font büyüklüğü

+ -

Satır yüksekliği

+ -
Gündüz
Gece
Gün Batımı

Huzur Dolu Fethiye Tatilinin İzleri

3 yıllık maratonun ardından tekrar tatil yapabilmek ne büyük bir mutluluktur! Huzur veren bir o kadar da yoran ama gelmeyi hiç istemediğim bir şehir. Muğla Fethiye’deydim Eylül ayının son haftasında. İnsan yorulduğunu gerçekten bütün işi gücü bırakınca anlıyor. Uzun zamandır blogada pek birşey yazamıyorum. Bahanem yok aksine bu durum beni rahatsız etsede devamlılığı olması için elimden geleni yapacağım.

Doğallık kokan insanı!

Fethiye insanlarının şivesi o kadar tatlıki muhabbetten kendimizi alıkoyamıyordum. Aslında o güzel insanlarla fotoğraf çektirdim blogda paylaşmak için ancak tembihleyince ‘internete koma emi ablacım’ diye paylaşmaktan vazgeçtim. Minibüs duraklarında minibüs bekleyen ablalar ve nereyi arıyorsunuz çocuğum diyen yardımsever amcalar. Bizim insanımız bir başka güzel be kardeşim. Onlarla muhabbet edip kaynaşmak kadar mutluluk veren birşey yok. İstanbul insanıyız ve nasıl oluyor bilinmez hemen anlaşılıyoruz. Fethiye’de Kelebekler vadisinde rezervasyonumu eşimle birlikle yaptırmıştım. Gitmeden öncede en büyük telaşım ulaşımdı. Nasıl yaparızda Kelebekler vadisine gideriz dedim tatil öncesi, internetteki yorumlara bakınca dersin mahrumiyet bölgesi yok öyle birşey arkadaş! Ulaşım konusunda, hizmet konusunda, insanlık konusunda gerçekten harikalar. Yolumuz kabak köyüne düştü rezervasyonu sessizlikten yana kullandım ve Kabak avalon Bungalows evlerini tercih ettim. İnanılmaz bir manzara ve doğanın sesi sadece hissediliyordu. Otelime gidince henüz girmeden ben buradan nasıl geri döneceğim diye düşündüm ama kendimi kısada olsa huzurun içerisine bırakmak ve bunları düşünmemek en iyisiydi.

doganin-icinde-huzur

 

Böylesine harika bir ortamda geçirdiğim 5 gece benim için oldukça huzur verici ve rahatlatıcıydı. Fethiye’de gerçekten gitmeniz gerektiğini düşündüğüm en güzel köylerden biri kabak köyü. Sit alanları içerisinde onlarca konaklama alanı olmasına rağmen sadece bu mekanı sevmiş olmamın başlıca nedenlerinden bir tanesi sessiz ve huzur dolu olması. Gündüzleri yalnızca denizin, ağaçların ve kuş seslerini duyuyorsunuz. Tabi bahsetmiş olduğum mekan kabak köyünün zirvesinde aşağıdaki mekanlar kaldığım mekana göre oldukça hareketli ve kalabalık diyebilirim. Mekan 9 bungalow evden oluşuyor ve yalnızca çiftlerin geldiği bir aile mekanı gibi. Yalnızca temizlikçi bir bayan,  1 aşçı ve 2 garsonu bulunan mekanda insan kalabalığından uzaksınız. Önümüzdeki sene tekrar gitme niyetim var şimdiden.

Dünyalar tatlısı ingiliz bir sahibi var avalon bungalows’un. Yarım Türkçe’si ile hergün konuşmaya çalışan ancak bir türlü istediği sonuca varamayan Frank bey ile sizleri tanıştırayım.

dunya-tatlisi-frank

 

Kendisi bir İngiliz. Hikayesini dinleme fırsatım oldu. Yaklaşık 10 yıl önce Türkiye’ye tatil amaçlı gelen Frank gitmeyi hiç istememiş eşiyle birlikte gelen ve Türkiye’ye yerleşen Frank  ara ara İngiltere’yede gitmeyi ihmal etmiyor. Ömrünün geri kalanını Fethiye gibi bir yerde geçirmek istemesini anlıyorum. İnsan gittikten sonra bir daha geri gelmek istemiyor hele ki İstanbul’da yaşıyorsanız bunu gidince daha iyi anlıyorsunuz. Emekliliği görebilirmiyim bilmiyorum ama gerçekten görürsem gidip emekliliğimi yaşayacağım güzel bir memleket Muğla Fethiye. İnsanı bi güzel, havası bi güzel, değişik bir yer anlayacağınız. İnanın gördüğüm yol tarifi yapan amcaları teyzeleri merkeze her gittiğimde tekrar tekrar gördüm selamlaştım. O kadar da küçük ve sıcak bir yer. Daha önce durakta muhabbet ettiğim bir ablanın beni görünce camdan kafasını uzatıp İstanbul’lu nereye yine diye bağırmasını hatırlıyorum. Yüzler unutulmuyor vefa kalıcı, insanlık kalıcı, beni benden alan bir memleket..

Saklıkent Gezisi

Saklıkent konusuna başlık atmak istiyorum. Nedeni yüzüğümün kaybolmasına neden olan ve gidişinde heyecan, dönüşünde can sıkıntısı yaratan bir yer oldu benim için. Neyse neler var bunlara değinecek olursak. Kanyon girişi için kayalarla bağlantılı bir balkondan geçiş yapıyoruz. Berbat uzunlukta ve garip  geçiş yerleri olan bir kanyon karşılıyor ziyaretçilerini. Öncesinden kanyonun içine girebilmek için buz gibi kaynak suyunun aktığı ve aynı zamanda sert akan suya sahip olan alandan geçtikten sonra kanyona giriş yapıyorsunuz.

saklikente-giris

Devamında uzun bir kanyon bizi karşılıyor. Bazı geçiş noktaları boy veren bölgeler ve oldukça derin. Geçişlerde kayalara ayağınızın takılması muhtemel bu yüzden dikkat etmeniz gereken yerler bel boyu akar su olan noktalar. Aslında Türkiye’nin en kötü kanyonu diyebilirim,  ama gitmişken görmeden, gezmeden olmaz dedim pişmanda olmuştum. Fethiye Saklıkente gitmeyi düşünen arkadaşlara önerim sağlam bir sırt çantası ile gitmeniz. Benim gibi hata yapıp üzerinizde parmağınızda yada bileğinizde herhangi birşey tutmayın. Ne varsa çantaya koyun derim! Terliklede gezmesi imkansız olan saklıkenti gezerken mutlaka deniz ayakkabısı, aqualet olması şart. Çamur banyosu yapılan, şifa diyenlerin suratına buladığı çamur banyosu bölgesini ben teyet geçtim şahsen gayet gereksiz bir yer.

camur-banyosu-saklikent

Girişte kafanıza kaya düşme ihtimaline karşı baret veriyorlar ben pek tercih etmedim ama yine de siz bilirsiniz. Dar geçitlerden geçerken baret alsaydım keşke diyorsunuz ama pek bir sorun olmuyor.

saklikent-dar-geçitler

Kanyon yolu oldukça uzun ve derin geçiş noktalarını eşimle birlikte geçen sayılı insanlarız diyebilirim. Aslında bunu ifade etmemdeki asıl amaç maceraperest misiniz yoksa tatminkar birimi bunu bu bahsetmiş olduğum kanyon macerasında anlayabilirsiniz. Ben maceraperest bir insan olarak gerçekten zevkle ve sonunu görmek içinde büyük bir hevesle kanyonda ilerledim.

saklikent-kanyonda-ilerleyis

Gidiş yolunda pek sıkıntı yaşamadım diyebilirim. Ancak günlük 2, 3 kişi kolunu bacağını kırdığını duydum bu yüzden de dikkatle ilerledim kanyonda. Bilek derinliğindeki sular ilerledikçe yerini bel boyu suya bırakıyor. Buda gidiş yolunda insanların sayısının azalmasına neden olabiliyor. Kimi bu kadarı yeterli diyerek pes ediyor kimi bacağını yada kolunu incitip bırakıyor. Vazgeçenlerden olmayı yeğlerdim ama merak işte. Zaten insanın başına ne geliyorsa meraktan geliyorya neyse! Kanyon da ilerledikçe dönüş yolundaki insanlar dışında kimseyi göremedim. Sanki ileride bir delik insanları yutuyorda arkadaş millet geri dönüyor.

saklikent-kanyon-gezisi

Kanyon daraldıkça suda yükseliyor yukarıda ki kare kanyonun derin sularından önceki son kare, nedeni ise malesef fotoğraf çekmek bir bakıma telefonumdan olmak istemediğim için çanta da taşımaya karar verdim ve anı fotoğraflamayı bırakmıştım. Kanyonun sonuna kadar gittim. Şelaleyide gördüm ama inanın sonuna geldiğinizde bumudur yani onca saat çektiğimiz çile diyeceksiniz. Küçücük bir şelale var ve gereksiz onca yol! Sonuç itibariyle Saklıkent kanyonuda bir yüzük heba ederek sağ salim gezdik gördük. Canımız sağolsun ne diyebilirim ki. Rafting için şahane bir manzarası var, rafting yapabilirsiniz. Rafting alanının görselinide aşağıda paylaşayımda sizleri merakta bırakmayayım.

saklikent-rafting-alani

İklim muazzam öncelikle bunu belirtmek istiyorum. Kelebekler vadisinde geçireceğiniz bir tatil inanın ömrünüzün en güzel günleri olabilir. Daha önce şahsen tanıklık etmediğim bir mevsimi var kışı yokmuş zaten. Adrenalinin eksik olmadığı bir baba dağı var ki eşim sağolsun oraya çıkıpta yamaç paraşütü yapmak nasip olmadı.

kelebekler-vadisi-manzarası-kahvalti

 

Kim bu güzel manzara da kahvaltı yapmak rahatlamak istemez? Manzaraya vurulanlar olacaktır çünkü bende ilk yerleştiğim gün 2 saate yakın manzarayı ve denizin sesini dinledim. Öylesine huzur veriyor ki yaşamak gerek ne anlatsam boş. Sessizliği huzuru istiyor ben kafa dinleyeceğim diyorsanız önümüzde ki tatil  planlarını kabak köyünde ahşap evlerde değerlendirin derim. Hızlı arkadaşlar için de kesinlikle önermiyorum onu da belirteyim. Tatil dönüşü son gününde yamaç paraşütü yapamasamda yapanları fotoğrafladım. Onları da paylaşarak tatil yorumlarımı bitirmek istiyorum.

fethiye-yamac-parasutu-2 fethiye-yamac-parasutu-3

 

fethiye-yamac-parasutu-5 fethiye-yamac-parasutu-6

3 Yorumlar

  • Timur Demir
    21 Aralık 2014 at 16:59

    Aslen Muğla Köyceğiz’liyim. Kendi memleketim diye söylemiyorum ama Cennetten bir köşe sözü bence hiç abartı kaçmıyor. 🙂 Fethiye ‘de turistlerin en çok akın ettiği yerlerden birisidir. Halk olarak Ege insanı genelde hep cana yakındır.

  • Murat Yaşar
    23 Aralık 2014 at 20:21

    Bir fethiye hayranı olarak imkanınız var ise fethiye da bir süre yaşayıp yamaç paraşütü yapmadan ölmeyin. Yer yüzünün cenneti, çok güzel bir yer.

  • Aslı Can
    27 Aralık 2014 at 11:43

    Çok güzel gezmişsiniz. Sizinle oralara tekrar gitmiş gibi oldum. Benim tavsiyem kesinlikle o paraşüt olayına katılın. Korktuğum için binememiştim 🙂

Bir yanıt yazın


Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.