Tükenen istikrar!
Özel sektördeki alt üst hukukunu herkes yaşayarak iyi kavramıştır diye düşünüyorum. Bir kişi üzerinde ki sorumlulukların anlatmakla bitmeyeceği ve gerçekten özel sektörün cilveside bu işte dediğimiz çok hummalı çalışmalar yapmışızdır hepimiz. Genellikle yöneticilik, liderlik vasfına sahip olmayan insanların, başkaları tarafından istihdam edildiği için sitemlerini, söylenmelerini hepimiz iyi biliriz. Özel sektör de yönetici olma kapasitesi ne yazık ki o kadar alt seviye de seyrediyorki, üstün donanımlı bir kişilik olduklarını bazen kanar gibi oluyorsun. Fakat ne yazık ki bu durum göründüğü gibi olmamakla birlikte, artan ihtiyaçlar ve bitmek bilmeyen istek ve arzular bizlere ; geçim sıkıntısı ve aile içi geçimsizlik olarak geri dönebiliyor. Öncelikle bu dünya da yaşamak istiyorsan bunun çalışmak ve çabalamak denilen ve pek ender sayılabilecek bir yol olmayan hayat mücadelesi dediğimiz yoldan geçtiğini biliyoruz. Bunu kavramak hiçbirimiz için zor olmadı. Ancak özel sektörde günümüzde departmancılık ve aşırı istihdamın gelişmesi, bizi ne yazık ki istikrarsızlığa sürüklemekte. Konuyu çok iyi anlatan güzel bir mail aldım çalıştığım şirkette bir abimden. Ve gerçekten muazzam bir şekilde tükenen istikrarı net bir şekilde anlatıyordu bu hikaye. Hikayeye gelecek olursak ön planda ana tema makalemden de anlaşılacağı üzere iş hayatı. Devamında baş karakterler ise aslan ve karıncaydı. Evet dilerseniz hikayemize giriş yapalım.
Aslan ile Karınca
Küçük bir Karınca her sabah erkenden işine gelir ve neşe içinde çalışmaya başlardı. Çok çalışır… Çok üretir… Ve bunları keyif içinde yapardı.
Patronu Aslan, Karınca’nın başında yöneticisi olmadan kendiliğinden bu kadar hevesle çalışmasına çok şaşırırdı. Bir gün kârı ve verimliliği arttırmak için aklına parlak bir fikir geldi. Eğer Karınca, başında bir yönetici bile olmadan bu kadar üretken olabiliyorsa, bir de başarılı bir yöneticisi olsa neler yapardı.
Bunun üzerine, müthiş bir yöneticilik kariyeri olan ve yazdığı raporlarla ünlü Hamam Böceği’ni işe aldı.Hamam Böceği işe öncelikle bir saat alarak başladı. Böylece Karınca’nın çalıştığı saatleri tam olarak ölçebilecekti. İş saatlerinde gevşekliğe müsaade etmeyecekti. Elbette raporlarını düzenleyecek bir sekretere de ihtiyacı olacaktı. Bu nedenle hem telefon trafiğini yönetmek ve hem de arşiv işleri için Örümcek’i işe aldı.
Aslan, gelişmelerden çok memnundu. Hamam Böceği’nin hazırladığı raporlar gerçekten harikaydı.Hatta ondan üretim hızını ölçen ve karlılığı analiz eden renkli grafikler de hazırlamasını istedi. Böylece bu raporları ortaklarına sunum yaparken kullanabilecekti.
Hamam Böceği, bu raporları üretebilmek için yeni bir bilgisayara ve donanıma ihtiyaç duydu. Artık,artan ekipmanlar için de bir bilgi işlem departmanı oluşturmanın zamanı gelmişti. Bu işleri idare etmek için Sinek’i işe aldı.
Bir zamanlar mutlu, üretken ve rahat olan Karınca bu yeni toplantı düzeninden ve evrak işlerinden yılmıştı. Zamanın büyük bir kısmını sorulan soruları cevaplamak ve evrak işleri yapmakla geçiyordu.
Aslan, Karınca’nın bölümünün giderek büyümesinden memnundu. Bölümü daha da büyütmek üzere bir üst yöneticiye ihtiyaç olduğunu düşündü. Ve bölüm başkanı olarak başarıları ile ünlü Ağustos Böceği’ni işe aldı.
Kendi rahatına ve keyfine düşkün Ağustos Böceği’nin ilk icraatı ofisi rahat edebileceği yeni mobilyalarla döşemek oldu. Tabi ki kendisinin yeni bir bilgisayara, bütçe kontrol ve stratejik verimlilik planı hazırlanması için kişisel bir yardımcıya ihtiyacı vardı. Bunun üzerine eski işyerindeki yardımcısını işe aldı.
Karınca’nın çalıştığı yer giderek kimsenin gülmediği, neşesiz ve mutsuz bir mekana dönüşmüştü. Ağustos Böceği, patronu Aslan’ı ortamın ruh halini değiştirecek bir çalışma yapılması gerektiğine ikna etti.
Bunun üzerine, Karınca’nın bölümünde olup bitenleri gözden geçiren Aslan, üretimin ve karlılığın dramatik bir şekilde düştüğünü fark etti. Hemen, son derece itibarlı ve iyi tanınmış bir Danışman olan Baykuş’u sorunu çözmesi için işe aldı.
Baykuş, Karınca’nın departmanında 3 ay geçirdi. Bu hummalı çalışmanın ardından ciltlerce süren muhteşem bir rapor yazdı. Raporun sonucu şuydu: “Departmanda aşırı istihdam” vardı.
Aslan, raporu inceledikten sonra dramatik bir karar verdi. Ve, elbette, ilk olarak negatif tavırlarıyla dikkat çeken, mutsuz ve çalışma isteğini kaybetmiş olan Karınca’yı işten çıkardı.
Hikayeden de anlaşılacağı üzere bazen yapılan düzenlemeler çözüm değildir. Aksine sorun yaratabilir iş hayatında. İnanın özel sektörün cilvesi hikayeden kendinize pay biçecek olursanız tam da buydu işte! Evet hayat ta herşey den bir ders çıkarmayı umarak makalemi sonlandırmak istiyorum. Şans sizlerle olsun!