5 Yıl Sonra Android’ten IOS’e Geçiş Yaptım!
Uzun süredir blog’a yazı yazmıyorum. İşlerimin yoğun olmasından dolayı çok ihmal ettiğimi kabul ediyorum. Yaklaşık 5 yıldır Android işletim sisteme sahip akıllı telefonları kullanıyordum. Android işletim sistemine, arayüzüne o kadar çok alışmışım ki farklı bir işletim sistemi düşünemiyordum bile. Samsung marka telefonları tercih ettim şimdiye kadar. Samsung telefonların akıcı kullanımı bir yana şimdiye kadar hep telefon aldığım zaman gelen gereksiz uygulamalardan şikayet ederdim. Onun dışında Android ile aram iyiydi yani. Neyse IOS’e neden geçtim geçiş nedenim ne bunuda ufaktan belirteyim. Uzun zamandır Samsung Galaxy Note 2 kullanıyordum. 4 yıldır telefondan yana en ufak bir şikayetim olmadı. Belirli aralıklarla zaten telefonu sıfırlayıp backup aktarımı yaparak kullanıyordum. 6 ay kullanımın üzerine telefonu tekrar sıfırlayarak yedeğimi çektim kullanıyorum. Üzerinden 2 hafta kadar geçmişti, donmalar, takılmalar, aniden birini aramam gerekir rehber gelmez, arama ekranı gelmez çıldırtmıştı beni. Bu yüzden artık geri dönüşü olmayan bir yola girdim ve IOS işletim sistemine sahip iPhone 6s Plus 64 gb canavar gibi bir telefona geçiş yaptım. Canavar diyorum, çünkü gerçekten 3 hafta kadar oldu iPhone ile deneyimim, aralarında ki farklar beni fazlasıyla tatmin etti. Android mükemmel bir işletim sistemi bundan yana şüphem yok. IOS kullanıcıyı fazlasıyla kısıtlıyor bu yanını sevmedim. Ama akıcı bir şekilde telefon kullanmak ve önce ki gibi kurcalama hevesim olmadığı için pekte takılmadım. Önceden root atar telefonu aptallaştırırdım neler yapardım neler. Ama zamanla bu tür konularda hevesimin pek kalmadığını ve artık sadelikten yana olduğumun farkına vardım. Android arayüzünü sürekli değiştirirdim. Launcher’lar arasında en çok beğendiğim ve 1 seneden fazla kullandığım app Action Launcher 3 olmuştu. Özellikle Samsung Touchwiz’den de kendimi soyutladığım bu dönemi göz önüne alacak olursam eğer iPhone gerçekten alışması zor bir telefon.
İçindekiler
Android ve iOS İşletim Sistemi Arasındaki Farklar
Mobil alanda bu iki devin eminim herkes tartışmasını yapıyor. Geliştirende kullanıcılarıda. Neden yapıyor bilmiyorum ama kıyaslamaya kalktığımız zaman arasında ki farklar hiçte hafife alınır gibi değil. Android’i uzun yıllar kullandım. Oldukça memnundum. Kendi içerisindeki arayüz yapısını sevmesemde severek kullandım bu işletim sistemini. Android ve IOS arasında ne gibi farklılıklar var benim dikkatimi çeken özellikler ve farklılıklar neler bunları anlatmaya çalışacağım.
Kullanım Kolaylığı ve Arayüzü
Android
Android genel yapısı itibariyle 5 ya da 6 ekranda toplanan bir kurulu menü ile bizi karşılıyor. Bu Samsung’ta Flipboard, Sosyal medya widgetları ile geliyor. Android menü olarak 2 varyasyona sahip olsada ben hiç kullanamamıştım bu hali ile. Genelde launcher’lar ile kullandım. Widget’lar ile kullanımını kolaylaştırmak isteselerde benim için bu anlamda her zaman gereksiz gelmiştir widget kullanımı.
Kullanım kolaylığı konusunda Android işletim sistemi her zaman karmaşık gelmiştir. Launcher’lar olmasaydı ne yapardık hiç bilmiyorum :).
iOS
Deneyimlediğim kadarıyla kullanılabilirlik konusunda ciddi bir fark var aralarında. Başlangıçta geçiş aşamasında çok tuhaf hissetmiştim ancak iPhone telefonu ilk kez kullanan biri rahatlıkla çözecektir kullanımını. Son derece basit bir yapıya sahip olan iOS, telefonla alakalı tüm ayarlarını Ayarlar bölümünde barındırıyor. Ayırdığı kategoriler açısından yorumlayacak olursam eğer en ince ayarlarını bile yapmak oldukça kolay görünüyor. iOS ek bir menü mantığı olmadan kutu tasarımları halinde ekranda yer alıyor. Ayrıca uygulamaları klasörlemek oldukça kolay. Bu sayede daha da kullanışlı hale gelebiliyor. Benim kendimce düzenlediğim ve hala düzenlemesi bitmesede tek sayfada topladığım menü düzenim şöyle;
iPhone kullanan arkadaşlar varsa eğer bu konuda alternatif çözümlere açığım. Onlarda benimle menülerini link ya da mail yolu ile paylaşabilirler. Alışma sürecinde bu konuda yardımcı olacak arkadaşlar olursa çok memnun olurum. Ayrıca klasöre giriş yapmadan Spotlight Arama özelliğide oldukça ilgimi çekti ve sıklıkla kullanıyorum diyebilirim. Telefon büyük olduğundan Touch ID yani home tuşuna basmadan iki kez dokunduğunda ekranın üst kısmındaki uygulamalara ulaşılabilmeside güzel ve ince bir detay olmuş.
Android’de Uygulama ve RAM temizliği gibi detaylar vardı. iOS’te bu özellik yalnızca arkaplan daki uygulamaları kapatmak için yer alıyor. Home tuşuna iki kez basınca arka planda açık kalan uygulamalar geliyor. Bu uygulamaları yukarı doğru penceresinden sürükleyerek kapatabiliyorsunuz. Ayrıca bildirimlerinde Gün bazında ekranda görünmesi ayrıca hoşuma giden bir detay. iOS kullanımı kolay ve Android’e kullanılabilirlik konusunda fark atmış bir işletim sistemi diyebilirim.
Telefon Tasarımı
Tasarım konusunda da açıkcası gönlümü ilk çıktığı zaman fethetmişti. Uzun süre alayım almayayım derken geçiş sonrasında da pişman olmadım. Tasarım konusunda Android cihazlar ile arasında bariz farklar var. iPhone 6 ya da 6s serisinin incelediğim kadarıyla en ciddi sorunu kasasının kaygan bir yüzeye sahip olması. Bundan dolayıda telefonu kendi inceliği ile kullanamamanın ve gereksiz bir silikon şeffaf kılıfın telefonum esiri oldu. Şimdilik idare ediyorum ancak bu konuda da Apple’ın fahiş fiyatlı ürünleri hariç kılıf tavsiyelerine açığım.
Güvenlik
Güvenlik açısından Android’le arasında uçurum olduğu zaten aşikar. Gerek uygulamalarda gerekse App Store’dan uygulama indirirken Touch ID özelliğini ayarladım onu kullanıyorum. Ücretli uygulamalar için de şifre girmekle uğraşmayıp bu özellikten faydalanabiliyorum. Uzun süre araştırdım Touch ID konusunda sıkıntı oluyor mu diye ama pek bişey bulamadım. Varsa eğer bildiğiniz bir açık belirtip aydınlatırsanız memnun olurum. Bütün app’lerde Touch ID özelliğini kullanıyorum.
Genel Değerlendirme
Genel olarak Android tü kaka demeyeceğim çünkü uzun yıllar kullandım, bu yüzden nankörlük edemem. Android ile oynamak değiştirmek kendinize göre farklılıklar yaratmak mümkün ve bu yönünü zaten fazlasıyla sevmiştim. Android’in bence çözülmesi gereken genel kronik sorunu belirli bir süre kullanımdan sonra donma ve takılma gibi sorunların olması. Donma takılma diyorum çünkü telefonu hakkıyla kullanıyorsanız ciddi anlamda bu sorunlar yaşanıyor. Belki markalar bunu bilerek yapıyor yeni serilerine insanları çekmek, aldırmak için. Bununla alakalıda zaten bir kaç yazı okumuştum. Apple iOS’i yorumlayacak olursam eğer gerçekten stabil mükemmel çalışan bir işletim sistemi. iPhone konusunda ki tercihimden de oldukça memnunum. İlerleyen zamanlar da bir de nasıl kullandığım ve öğrendiğim şeyler konusunda bir yazı yazmayı düşünüyorum.
Dipnot: Daha önce hangi markaların bağımlısıyız başlıklı bir mim oluşturmuştum. O mim’i okuyan arkadaşlardan hangisinin gözü kaldıysa yazıyı yazdıktan 1 gün sonra telefonun ekran camı kırılmıştı 4 senenin üzerine. Bu yüzden bu yazımda yeni telefonumla alakalı bir görsel koyup nazar değmesine sebep olmak istemiyorum :). Eleştirilere ve önerilere de açığım yorumlarınızı eksik etmeyin.